Bozukluk

Bozukluk

Devrik Diyalog I

hikaye- Serkan Öztürk

-Gayet sağlıklı gözüküyorsunuz, başka bir şikayetiniz var mı?

-Hayır yok, Doktor Hanım.

-İlk ne zaman anladınız?

-Dün sabah…

-Hiçbir erkeği mi? Emin misiniz?

-Evet… Hiçbir erkeği… Eşimi, babamı, amcamı… Arkadaşımın kocasını. Hiç tanımadığım bir erkeği bile… Sadece kadınları…

-Enteresan! Çok ilginç bir vaka…

-Ne yapacağım bilmiyorum. Kimseye de bir şey diyemiyorum.

-Kocanız biliyor mu?

-Yok söylemedim ona… Sadece çok sık konuştuğum arkadaşım var, Şermin. Ona söyledim… Ha, bir de anneme…

-Anneniz ne dedi?

-Üzüldü, ağladı. Irsî falan mı acaba diye düşündüm. Annem “Ben de olmadı böyle bir şey kızım.” dedi… “Olsaydı söylerdim sana. Senden hiçbir şeyi saklamam ki… Bak menopoza girdiğimi bile söyledim. Böyle bir şey yaşar da söylemez miyim!” dedi. Sonra benden bir şeyler gizlediğini düşündüğümü zannedip daha da ağladı. En son onu teskin ederken buldum kendimi. Çok hassas…

-Menopoz dönemi gayet normal. Bende ablamdan biliyorum. Kan kusturdu hepimize. Kışın ortasında şıpır şıpır terlerdi. Eriyip gidecek diye korktuk. Elinde iki yelpazeyle gezerdi. Ayyy… Ayıptır söylemesi yelpazeyle yellendikçe tüm oda birden ter kokusu olurdu. Çok zor.

-Ya, zor. Allah yardımcıları olsun.

-Amin. Ee, biz de olacağız birgün, bakalım biz nas…

-Acaba vücudun bir yan etkisi mi?

-Menopoz mu?

-Yok benim bu durumum.

-Haa.. Yok sanmam.

-Peki niye oldu bu Doktor Hanım? Niye sadece kadınları duyuyor, erkekleri duyamıyorum artık?

-Valla bir sabah uyandığında hiçbir sebep yokken duymayan, küp gibi sağır olan hastalarım oldu ama sizinki gibi bir rahatsızlıkla ilk kez karşılaştım. Yani belki sadece kadınları duyan, dünyada ilk kişi sizsiniz. Tıp tarihine geçecek bir olay.

-Hay Allah.. Hiç geçesim yok tıp tarihine falan… Bilinsin de istemem. Öfff…

-Son günlerde sizi üzen bir şey yaşadınız mı?

-Yok… Sadece kocamla tartıştık…

-Neden? Yani çok özel değilse…

-Pek sayılmaz. Kıskandı biraz.

-Kimi?

-Şermin’i… Yani Şermin’le çok sık görüşüyorum. Biraz bizim Şermin rahattır. Kafasına göre takılır. Laf aramızda koca eskitir. Üçüncü evliliğini yaptı geçen yaz.. Kocama göre Şermin’in yaşantısına özeniyormuşum, etkileniyormuşum ondan. Ona benzemeye çalışıyormuşum. Ne alakası var? Şermin benim çok iyi bir arkadaşım. Rahatlıyorum onunla konuşunca.

-Ah erkekler… Hem hiç konuşmazlar, insan gibi sohbet etmezler, hal hatır sormazlar, öyle mal gibi otururlar, hem de konuştuğumuz, dertleştiğimiz insanları kıskanırlar. Benimki de öyle…

-Siz yaşadınız mı benim gibi bir şey?

-Yok, ama eşimi duymamak güzel olurdu. Öyle kendi kendine konuşsun, kızsın, onu getir bunu götür desin hiç duymayayım, oh ne güzel. Pardon biraz şey oldu!

-Sorun değil… Ameliyat olsam düzelir miyim?

-Görünürde bir şey yok. Hem ameliyattan önce gözlemlememiz gerek. Siz şu yazdığım ilaçları kullanın önce, 15 gün sonra tekrar gelin. Stresten uzak durun.

-Peki, iyi günler.

-İyi günler geçmiş olsun tekrar…

(15 gün sonra)

-Nasıl oldunuz?

-Düzeldim artık erkekleri duyuyorum.

-Oo.. Çok iyi… Ee, niye üzgünsünüz peki?

-Çünkü bu sefer başka bir şey oldu.

-Ne oldu?

-Televizyonda bir haber seyrettim. Savaşta ölen çocukları, bindikleri bot batınca ölen mültecileri falan gösteriyordu. Önceden böyle bir şey görsem dayanamaz ağlardım. Bir gün etkisinden çıkamazdım. “Bir şeyler yapmak lazım.” derdim Şermin’e… Şermin de hassastır çok.

-Bu sefer ne oldu peki haberi görünce?

-Hiçbir şey… Hiçbir şey hissetmedim. Üzülmedim. Çok normal bir şeymiş gibi geldi. Hatta sıkıcı buldum. Kanalı değiştirmek, eğlenceli bir şeyler seyretmek  istedim. Hemen Şermin’i aradım.

-Ne dedi Şermin?

-Cevap vermedi.

-Açmadı telefonu yani!

-Yok açtı ama duymamış beni. Kocası aldı telefonu. Şermin artık sadece erkekleri duyuyor, sizinle bir müddet görüşemeyecek dedi.

-Enteresan. Ben de üzülürüm suçsuz yere ölen insanları görünce. Ağlarım, kendi yaşadığım hayata utanarak şükrederim. Başkasının acısını hissetmemek, duyamamak çok acı bir şey tabi.

-Çok acı Doktor Hanım. Çok üzgünüm. Şu yazdığınız ilaçlardan Şermin’e de versem ona da iyi gelir mi acaba? Ne yapabilirsiniz Şermin için? Ben düzeldim ama Şermin’in de tedaviye ihtiyacı var. Hem ben Şermin’le konuşamazsam nasıl yaşarım doktor hanım? (Serkan Öztürk – 22 Ocak 2019)

hikaye- Serkan Öztürk

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi