Nedir Bu Masalın Ana Fikri?

Nedir Bu Masalın Ana Fikri?

şiir- Serkan Öztürk

Biri varmış, biri yokmuş

O yok olan zat benim

Hani onu baştan söyleyeyim

Yat, kalk, yuvarlan

Gez, dolaş, oyalan

Niye beni çağırmadınız lan?

Çürümüş ağızlarda zaman

Nikotin, alkol ve duman

Öldü artık fotoroman

Masallar bile okunmuyor

Niye okusunlar ki beni?

Di mi efenim di mi?

Üretilmiyor azizim adam gibi sanat

Dünyaca tanınmış kimimiz var ki, varsa anlat

Öfff… Suyu çıktı bu muhabbetlerin

O muhabbette bile ismi geçmeyen benim

Evvel zaman içinde

Kalbur saman içinde

Kalmasın söyleyeyim içimde

Geçenlerde övdüler beni feci biçimde

Evire çevire övüş kulübünde

Sağ olsunlar anarlar bazen

Meşhurum sanırlar kısmen

Hepsi ayrı centilmen

Gitmezler hesabı da bana ödetmeden

Develer pek tellal,

Pireler fenomen iken

Gülü sevene batarmış diken

Dinle beni hala hayattayken

Edebiyatta yedi hececiler

Bizim katta boynu devrilesiceler

ışıklar içinde yatasıcalar

ne pis gürültücüler,

Çalan ne biçim şarkı?

hiç anlaşılmıyor ki sözler

Öpsün sizi yedi cüceler

Korkutmaz beni bu öcüler

Yemesin yeter hayallerimi börtüler, böcükler

Bekle beyaz atlı, gelecek bir gün pamuk prenses

Ya tamam biliyoruz bu masal enfes

Ama ne alaka fonda İbrahim Tatlıses

Kısa kes lütfen kısa kes

Bir sarmış, bir yakmış

Ayıpçı sitelere düşen Kırmızı Başlıklı Kızmış

Babaannesi yıkılmış

Kurt olanlara çok kızmış

Keloğlan bile peruk takmış

Alice hidayete ermiş de kapanmış

Nasreddin Hoca kendini minareden atmış

Eşek kameralara anırmış

Rapunzel kafayı kazıtmış

Sindirella önceden oğlanmış

Ne feci bozdu bu masallar

La Fonten meyhanede ağlar

Feci içiyoruz, karşımda dostum Kafka,

Sarhoş biraz, konuşuyor bağıra çağıra

“Ben yazdım ulen Gregor Samsa’yı

o var diye donattılar yan masayı

Topladı piçoğlu parsayı”

Tüm entelektüelliğimle moral veriyorum ona;

“La oğlum çocuk gibi ağlama

Gelirin yarısı yayın evine, üçün biri yazara

meşhur olur bazen senden fazla yarattığın

Dengin mi senin Allah aşkına O yaratığın?”

Alkolden son cümle garip oldu, farkındayım.

İçelim, güzelleşelim, botokslanalım

Bir ara fazla kiloları da  aldıralım

Ahhh…

Şöhret bu

Bir varmış bir yokmuş

Bir yanarmış, bir sönermiş

Öztürkoğlan söylermiş;

“Dostlarım bana katlanır mı

Zorla okutuyorum satırlarımı

Dinle ne diyor bilim adamları

Evrende hiçbir ses kaybolmaz

Bu yazdıklarından da şiir olmaz”

Öyle deme Öztürkoğlan öyle deme

Bence edebiyatta yerim dolmaz

Aldı tekrar sazı;

“Sen çok önemseme yine de yazdıklarını

Ego bu şekerim, ne olur ne olmaz”

Yaşandı her şey eski bir masalda

Yarım kaldı uzun metraj masada

Evim vardı o da  kaldı İstanbul’da

“Beraber gidelim.” diyor dostum Franz Kafka

Bu vaatler bana hep nafaka

Biliyorum ayılınca unutacak,

Hatta kendisi hayatta bile olmayacak

Olsun güzel zamanlar geçirdik Kafka’yla

Ama selfi çektirdim Gregor Samsayla

Koydum Facebook’a, Instagram’a

Yokum yurtta , ama havam olsun yurttaşlara

Laykla yavrum laykla…

şiir- Serkan Öztürk

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi