O Göz ki Kendisi Fotoğraf

O Göz ki Kendisi Fotoğraf

Yazı ve Fotoğraflar – Adem Meleke

Bana fotoğraflarımı hangi makine ile çektiğimi soruyorlar.

“En eşsiz makineyle, göz ile…” diyorum.

O göz ki gece ile hüznü, güneş ile umudu cemediyor. O göz ki aşk ile evreni sığdırıyor bir bakışa. O göz ki tüm kâinatın kirlerini temizliyor bir damla yaş ile…

Portre diyorlar… Yaşar Kemal’in kalemiyle basıyorum deklanşöre “O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler.”

Ya da uzun bir tren yolculuğu yapıyorum Nazım’la. O tren ki memleketimin her sokağından geçiyor, insanların evlerine uğruyor. Manzaralar görüyorum hiç dokunulmamış.

Kayboluyorum o sokaklarda ve makinemi hangi insan yüzüne çevirsem Özdemir Asaf fısıldıyor kulağıma:

“İnsanlar, insanların içerisinde, insana hasret yaşarlar.”

Mücadeleyi Steinbeck, acıyı Aytmatov, sabrı Maalouf, umudu Hemingway ile işliyorum kadrajıma. Kadrajımdan uzun romanlar akıyor.

Manzara diyorlar… Vivaldi’nin kemanı fırça oluyor, bana manzaralar çiziyor dört mevsim. İyi fotoğrafların kendine ait bir müziği vardır bana kalırsa, dikkatle bakarsanız duyabilirsiniz.

Uçsuz bucaksız ovalarda, denizlerde, dağlarda dolaşırken martı Jonhatan Livingstone eşlik ediyor seyahatime. Hiç bıkmadan usanmadan tekrarlıyor. Bana cesaret veriyor hem de karşılık beklemeden:

“Yaşamak için ne çok neden var! Balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz, uçmayı öğrenebiliriz.”

Gecenin zifiri karanlığında, bir dağın tepesinde yıldızlara döndürdüğümde objektifimi, bembeyaz giysileri ile semazenler dönmeye başlıyor. Bir elleri Van Gogh’un yıldızlı gecesinde diğer elleri toprağa dönmüş Necip Fazıl’ın hasretini söylüyor:

“Hasret bir rüzgâr kapı kapı aralar geçer,

Gördüğüm her güzel şey beni yaralar geçer.”

Fotoğrafı çekilememiş her güzellik bir yara açıyor bende. Kaybedilmiş bir emanet pişmanlığı düşürüyor içime. İşte bu yüzden bir ömür yoldaşım olsun istiyorum fotoğraf makinem.

Her okuduğum satır, her dinlediğim nota, her fırça darbesi birer nakış olup sığmaya çalışıyor benim karelerime. Ben fotoğraflarla konuşuyorum. Onlar benim hem sırdaşım hem tercümanım.

İyi fotoğraflar çekmek istiyorsanız, gözünüze gözünüz gibi bakın.

Yazı ve Fotoğraflar – Adem Meleke

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi