Gözyaşı Zamanı
Şiir: Nurhan Yılmaz
Güneşin, saçlarımı okşamasını bekliyorum
İçimi üşütse de rüzgâr, zaman, lale zamanı.
Çimenlerdeki uğur böceğiyle emekliyorum
Gözlerim, atılan tohumda, filiz verme zamanı!
Avuçlarımı açıp, ruhumun renklerini sunsam.
Toprağın bağrında yeşerdim, Sen’sizlik en yamanı.
Lâleler misali boynum, Nisan yağmuruyla yunsam
Mevsimi geçmeden, tövbenin gözyaşımın zamanı!
İçimdeki yedi mevsim, yapraklar gibi dağılmış,
Dışarda düğün-bayram, nefsimde pişmanlık zamanı!
Nurdan bir bulut ki sinemde, ilmik ilmik sağılmış
Ey emeklediğim toprak, sana gelmenin zamanı!
Dalgalar, sahile vuruyor ağarmış saçlarıyla
Harabe bedenim eğilmiş, içmek için o ânı.
Artık med-cezir yaşıyor mekan, iğne uçlarıyla
Bir iplik gibi geçmenin, tadına varma zamanı!
Üzerimde kar, ellerim kâinatvâri sonsuzda…
Unuttum lâleleri, renkleri, tarihi, zamanı.
İkinci bahara meylettim, çaresizim O’nsuz da.
Kulağım fermanda, şimdi huzura çıkma zamanı