Mavi Bulut

Mavi Bulut

Şiir – Bayram Gökmen (Gökmenzâde)

mavi bulut yolculuğu

-candan düştüm öpsene
haydi öp öp de acılarım geçsin anne-
 
Ey bulutlu göğsümün maviliği
Sen mavi kal ben bulut olayım
Gözyaşlarım dolsun ırmak ırmak sana
Bir şey söyleceğim hele bir baksana
 
Söyle ben  nerenden öpeyim seni
Ki acıların yakmasın yüreğini
Bulamayışımlarımdan mı
Yoksa yanımda kalamayışlarından mı
Yorgun düşen yalnızlığından mı öpsem
Yoksa yürümediğimiz ormanda açan çiçeklerinden
Ya da en narin bileklerinden mi
Bilemedim
Söyle ben seni nerenden öpeyim
Ey bulutlu başımın mavi yalnızlığı
 
Bir ürkek bakışlı ceylansı bakışından öpsem olmaz mı
Yalnız kalışından
Bir mavi deniz kuğusunun bir beyaz yalnızlığından öpsem mesela
Ceylanları seyreden gözlerindeki hasretten mi
Ayaklarına dolanan yorgunluğundan mı  
İçimde akan  Meriç’in kıyısında soyunmuş acılarından mı
İçimdeki bîzarından mı
Bir adada kimsesiz kalan mezarından mı
Gitmişliğim şöyle bekleye dursun kalmışlığından mı öpsem
Kaybolmuşluğumdan mı
Yoksa hayallerimde bulmuşluğumdan mı öpsem.
Bilemedim
Söyle ben seni nerenden öpeyim
ey bulutlu başımın mavi yalnızlığı
 
Söyle ey mavi göğümün yalnız bulutu
Geceyi içen gözlerinden mi öpsem
Bilemedim
Sesine sarılırdım ya hani sensizlikte
Yoksa sesinden mi öpsem
Ruhundan  akan ırmaklardan içtiğim sular
Tanrı göğünün rahmet yağmuru gibi
Göğünden mi öpsem
gibinden  mi göklüğünden mi
Yoksa yokluğundan mı.
Bir muhacir şehrinin sokaklarını giydim üzerime
Bulamadığım sokalarından mı öpsem seni
Yoksa gözyaşlarınla ıslanan şakaklarından mı
Atina bir muhacir şehri
Bin yıllık  gülümsemeyle
Gülümsüyor şimdi Medine’ye
Yoksa seni gülümseyişinden mi öpsem
Bilemedim
Söyle ben seni nerenden öpeyim
ey bulutlu başımın mavi yalnızlığı
 
Bahar her yer bak kuşlar cıvıl cıvıl
Çiçekler dökülüyor yollarına sevdanın
Hicret hicret.
Yüreğinde açan bahar çiçeklerinden mi öpsem
Yoksa kanayan yüreğinden
Acı gerçeklerinden mi öpsem
Yorgun adımlarımı bıraktım yollarda giderken
Dönüp dönüp bakışımdan mı öpsem
Yoksa dağlar ardında kalışından mı
Gökte ay hilal kaşların gibi
Yanında çoban yıldızı
Ey yalnız yorgunluğumun mavi bulutlu kızı
Hilalinden mi öpsem seni hilal kaşlarından mı
Yoksa göğe açık avuçlarından mı
Bilemedim
Söyle ben seni nerenden öpeyim
ey bulutlu başımın mavi yalnızlığı
 
Bir muhacir şehrinde güzeller gördüm
Gözlerinde aradım seni yoktun
Muhacirliğim geçerken içimden geçmişliğinden mi öpsem
Yoksa gözlerinden mi yaşlı bakışlarından mı
Durup durup için için ağlayışlardan mı öpsem
Omonia metrosundan arda kalan yürek acısı
Yusuflarına hasret Yakuplar Gördüm
Ardına bakmadan giderken binlerce gurbet yolcusu
Kalanlarından mı öpsem sevdamın
Yoksa gidenlerinden mi
Başı dönüp bir yalan dünyada
Yolunu kaybedenlerinden mi öpsem
Bilemedim.
Söyle ben seni nerenden öpeyim
ey bulutlu başımın mavi yalnızlığı
 
Savrulmuş bir bahar çiçeğiyiz her birimiz
Dünya fanidir biliriz.
Sevdalarını bekleyen New Jersey sokaklarında
Bıçağa yatmış İsmailler bilirim zamana kurban
Bir yabancı şehrin sokaklarında dolaşan hüzünlerinden mi öpsem
Yoksa İsveç’in sularına dalan gözlerinden mi
Bütün umutlar bir gamzede toplanır hasretin de gurbetin de
Bilirsin ya Safiye
“Şarkılar yarım şimdi
Yüreğim yarım kaldı!” diye ağlayan kalbinden mi öpsem seni
Bilemedim
Söyle ben seni nerenden öpeyim
ey bulutlu başımın mavi yalnızlığı
 
Vefalıdır Amsterdam bilirim
Gider göçmen kuşlar bir bir
Ben deliririm
Göçmen kuşlarından mı öpsem seni
Yoksa delirginliğimden mi
Bir vefa uzanır Duisburga oradan Düsseldorf’a
Adem’den kalma bir Havva çıkar gelir yollarına
Gök kapısını açan Miraçlar açar kapısını
Ne Ömerler bilirim  ne Faruklar bilirim
Bir serçe  kalbi gibi çarpar yüreğim
sevinirim
Cengizhandan kalma Cengizler hicret mevsimlerinden kalma Ahmet’ler Mustafa’lar çıkar gelir karşına
Nice Cemaleddinler vardır seferden sorumlu
Sinanlar bilirim gönül mimari
Vefa gömleğini giymiştir her biri
Bir ensar Çiçeği Kevser’in gamzesinde toplanır tüm  dualar
Umut umut bir mavi bulut gibi
Safa Merve arası gibi koşup  duran  yürekler bilirim
Koşar durur muhacir  yüreğinden ensarlar şehrine
Herbiri farksızdır zamandan öte
Bir yad-ı Cemil olur her şey
Gönül sofrasından sunarken sevdanın şarabını
Gök kapısını açılan ellerinden mi öpsem seni
Yoksa zamana meftun dillerinden mi
Yoksa muhacirliğinden mi ensarlığından mı
Yusuf’un giydiği ar gömleğinden
Züleyhanın yar gömleğinden mi
Sevdaya meftun yüreğinden mi
Yâdından mı
Yoksa meriçte boğulan feryâdından mı öpsem
elindeki kadehinden mi şarabından kabul olmuş murâdından mı öpsem
Bilemedim
Söyle ben seni nerenden öpeyim
ey bulutlu başımın mavi yalnızlığı
Ey mavi yalnızlığımın sevdası
Ey kabul olmuş göklerin duası
Söyle ben seni nerenden öpeyim

Şiir – Bayram Gökmen (Gökmenzâde)

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi