Masada Kalan Hayal
Şiir: Ahmet Bozkuş
Fotoğraf: Kübra Arslaner
Orada yalnız bir masada
Terkedilmiş bir hayal
Fincanda kahve soğumuş, bardakta çay
Gelmiş geçmiş üstünden kırk dolunay
Biraz mesafe girmiş araya
Bir ömür kadar
Camda aksimiz kalmış, rüzgârda düşümüz
Hüzne batmış sonbaharda son gülüşümüz
Sen bir şiir okumuşsun gözlerini kapatıp
Ben bir hayal kurmuşum içine seni katıp
Hayalimiz hatıra olmuş
Umudumuz kayıp…
Gün doğmuş kedilere
Sıcaklığına sığınmışlar minderin
Farkına bile varmamışlar bizden kalan kederin
Bir hayra vesile olmuş yokluğumuz
Dizinden yaralanmış kirli çocukluğumuz
Öyle ani kalkmışız ki düşmüş cebimizden hüznümüz
Ne de iyi etmişiz gülerken yüzümüz
Bakarak birbirimize
O an hatıra kalmış bizden kendimize
Hep böyle hatırlarız, neşeli, kaygısız, sersem
Bir gri gök altında canımı versem
Değerdi her anına ikimizin yan yana
Yürüyüşü o sakin denizden yana
Gülümseriz zamansız ve yersiz gömülürken tasaya
Rastlar uğrayanlar bir gün o masaya
Camlarda bir sır gibi gezinir hayalimiz
Son kez o masada oturmuştuk ikimiz