Göçle Doğmak
Şiir: Aşkın Koçer
Sımsıkı bağlıydım;
canım, etim ve kanım ile
Yattığım yatağım, vatanımdı benim
Bir sancı çığlığının itmesiyle koptum.
Sıyrıldım
Tek başıma!
Çırılçıplak!
Ne göbeğimdeki doyuran bağ kalmış
Ne de yaslandığım diğerleri
Çok olmuş göbeğim kesileli
Bu düşüncelerde kaybolurken
İçinde saklayan, o sıcacık bedenin kucağında buldum kendimi
Anam,
vatanım!
Büyürken salındım ellerinde
Ağrılarımın yaslanbacı
Yine sığınağım, yuvamsın
Tıpkı ana karnı gibi
Anam ve yurdum
Anayurdum
Ufkuna yayılıp
Kekik kokularının içine serilip
Ah ruha çekilesi vatanım!
Bir çığlık, bir sancı duydum
İlk sancı içimden koptu yine ve yeniden
Doğduğum günle tanıdık,
göç ettiğim günle uyanık bir çığlık
…
Yine bir güç itiyordu doğuma giden yola
Evim, yurdum, her şeyim
Yine öylece kalakalacaktı
Çabalamak boşuna
Beni iten yola anladım,
bırakmalıyım kendimi
Akıntıya ters kürek sallamadan
Yeni bir göç kapımı çalmıştı yine
Tanıdık!
Yeni dünyanın kapısı
Yepyeni kokuların, yepyeni korkuların dünyası!
Bir doğum ve bir göçün davetiyesi
Kimi bir sırt çantasına sığdırdığı,
Kimisine de gurbetçi bir tırın bir metrekaresine
Nasibime hangisi düşerse
Nedir bu göç halleri
Neye hazırlıyordu ki
bizi Yaradan!
Şimdi yine açacağım
Sırt çantamı, kolimi
Yine yayılacağım göç ettiğim yurda
Dört bir yanına
Yine yaslayacağım başımı
Sığınacağım limanına
Tanıdık son çığlık kapımı çalana dek!
Biliyorum bu son yolculuğum olacak benim
Bir yurt, bu yurt son doğumum olacak
Semaya bakacak gözlerim
Belki iki damla yaş akacak
Hasret kaldığım gamzelerim,
misafir olarak tebessümüme
Son bir göç!
Bavulumda bir parça kefen, sarıldığım
Zorlanmadan veririm işte
bu canı
Defaatle provasını yaptığım.
Ölümün kollarında
Doğumla göç eder
Göçle doğarım,
Sonsuz diyara!
Şiir: Aşkın Koçer