Kavuşma
Şiir: Sercan Erdinç
Haber tez yayılacak gibi
İçimdeki beyliklere.
İdaresi zor bir ülkenin,
Başkentine karar veremedim hala.
Ya monarşi ile yönetecektim kendimi,
Ya mutlak parlamento ile.
Dedim ya idaresi zor.
Beynimi ve hükmettiği onlarca
Organ, sistem vs…
En tuhafı da, gizli
Yapabilmek bunları.
Çünkü
Binlerce ses geçiriyor kulaklarım.
Durup dinlemesen, dik başlı.
Susup uysan,
Kafama vurulup alınan,
Ekmeğin hesabı
Zor zanaat ulan yaşamak da
Ne var bir kılavuzu,
Ne de iki satır kitabı.
Tam aşkın ızdırabına
Girdiğin anda,
Onlarca sevdiğin
Olmasın mı karşında alacaklı.
Bir yerlerde,
Tüm elektriğin kesildiği
Bir şalterden bahsediyorlardı.
Çevirmesem mi
Yakın zamanda o yöne
Doğru ayaklarımı?
Peynir ekmek gemilerim
Sürekli batıyor.
Suçlusu erimekte olan laflarım.
Güneşin alnında dururcasına,
Savaşı yitirmek üzere
Mantığım.
Bırakmıyorlar ki sıyırayım
Şöyle güzelce bir aklımı.
Bitişler, başlangıçların
Teminatı onu anladık da,
Nerde ulan o bahsettiğiniz kapı?
Dört tane duvar vermişsiniz
Alt tarafı…
Sevdiklerim şöyle dursun da,
Geri kalan tüm insanlığın mı
Mayası kahpelik?
Yoksa gönlümün vitrini boşta da
O yüzden mi yok alıcısı?
Beni ben yaparken
Neye çaldınız etimi
Ne ile marina ettiniz vicdanımı.
Hiçbir yokluğa benzemiyor tadı.
Bu mu ola ki varlığınızın ispatı.?
Hiçbir içgüdüme cevap dahi
Vermediğim bir zaman diliminde
Görüşmek üzere diyeceğim de,
Yok işte omuzlarından silktiğimin
Bedenimde öyle bir
Anın lakırdısı…
Bir şeye benzemeyi geçtim de,
Kendin olabilmenin
Kaç kişiye var acaba zararı?
Ziyanı illaki bölüşürüz de,
Karda ne kadar adil oluruz?
Önce ona açıklık getir
Ey insandan olma
İnsan evladı?
Şiir: Sercan Erdinç