İntizar Mektubu

İntizar Mektubu

Şiir: Ahmet Bozkuş

İntizarın eşiğindeyim

Gün batmış, gül yaprağına

Kanatmış,

Gözleri, susan kadının.

Güz vurmuş ağlayan parmağına

Donatmış kalbini kuşlar zeytin dalıyla

Uzatmış başını dağlar

Ardından bir üzüm kuşunun

Bir uçurum düşmüş başına hayat yokuşunun

Yol çıkmış sonunda kahır falının

Güç vakte kadar

Isırmış dilini yabancı bir yel

Ağzından almış kuru ekmeği

Yelesine haciz gelmiş aslanın

İntizarın eşiğindeyim

Masal karıştı

Dedemin beşiğindeyim

Gün batmış gül yaprağına

Gök düşmüş bağrımın kara toprağına

Dizinden yaralanmış çocukluğum

Sarılmış boynuma yorgun kendimin

Ağlayan o, gözyaşı döken benmişim.

Bütün siyahlarımı üstüme çekip

Yürümüşüm pamuk tarlasında

Savrulmuş harman olmuş saçlarım

Buğdayların yasında

Sırrımı vermişim kefaret diye

Sırrım, son nefesimmiş.

Azat olmuşum hayat denen esaretten

Her halinde bu öykünün mağlubum

Gözlerim arkada kaldı

Gözlerimde intizar mektubum.

Şiir: Ahmet Bozkuş

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi