Çoktan Geçmiş Zamanın Rivayeti
Şiir: Emriye Yörük
Fotoğraf: Sinitta Leunen
Gidiyorsun şimdi bi de öyle gece gibi.
Ey uykusu kaçmış gecenin esiri.
Gelişin kadar sade,
Ismarladın mı biletini
umulmadık bir vakte?
Kal demek için çok mu geç acaba?
Bir ömür girmiş senle benim arama.
Karışabilirdik halbuki tarihin bilinmez sayfalarına.
Yüzyıl yaşlansam da,
Yetişemem ki artık.
Çoktan geçmiş zamanın bilmem kaçıncı rivayeti,
Gelecek zamanlardan toplamamalıydım seni.
Derdin mi büyüdü ne,
sığdıramıyorum avuçlarıma.
Eskiden olsa dayanırdım,
yük olmazdın rüyalarıma.
Şimdi her zamankinden daha hevessiz,
Bi de tırnak uçlarıma kadar yorgunum.
Son çırpınışı olsa gerek,
eşiklerinde yatan ruhumun.
Lütfen geceleri de al giderken.
Bir avuç uykuydu göz kapaklarımda beklenen.
Hep sana akan zamanı da durdur.
Saatler saatlere evrilse sanki n’olur?
Son cümlesini okuyorsun
Çoktan geçmiş zamanın
Çoktan geçmiş hikayesinin…
Yeniden doğsan bile
geri veremezsin bir tekini heveslerim.
Geri dönsen de artık bulamazsın rengini gülüşlerimin….
Şiir: Emriye Yörük