Gereği Düşünüldü!

Gereği Düşünüldü!

Şiir: Feyza Yılmaz

Özgürlük istiyorum bugün

boyumu aşkın kallavi hayaller

fersiz bakışlarıma düşsün

yetim dağların ufkundan

yürüsün, aksın, süzülsün,

ufalanarak elekten geçsin

tüm sahipsiz hikayeler

taşıyamadıysa ekmeğini

çırpı bacaklı karınca

ruh bir başına yeter mi 

onu tutup kaldırmaya?

 

Eşitlik istiyorum bugün

kelamla tarih yazdıran

bedava düşünceler

varsın hükümleri bölsün

bıçak gibi ortasından

yarsın, doğrasın, kırmızıya boyasın

utancından çatlasın

ağarmış duvarlar

darbesini kıramadığı

sapsız küflü fırçanın

boyası düştü mührüne

Bunlar biter mi sandın

davaları göre göre?

 

Unutmak istiyorum ne yaşandıysa

Bir bir devirdiğim o renkli seneler

Dehrin kalbini tek nefeste söker.

Zihnimde doğurduğum 

o ay yüzlü pis çocuk,

nar gibi yanakları,

eşe dosta bilenmiş

belki biraz da buruk.

Şimdi burada, masa başında

tatsın, doysun, toplasın

üstündeki kırıntıyı.

Midesi ağzında 

bereketsiz bir sofradan

ha kalktı ha kalkacak

nefsin aklı var mı?

 

Düşünmek istiyorum bir kere

lüzumsuz tüm gerekleri

ve sayısız ihtimalleri,

benzersiz bağlarımla

çılgınca sevişmeyi

yeniden

düşlerimde beklenmedik

batan güneşin altında

masalsı gölgelerim

siyahlarla alay etse

ve bağlansa mühürler

koğuşların damından

yağmur gibi damlasa

tersinden semaya.

Düşünmek istiyorum bugün

Kaderi ve kısmeti

şu talihsiz feleği

hamur gibi iç içe karıp

efkarlı bir şiir yazsam,

çaputlarla uçağın

kuyruğuna bağlasam,

düşlerim kanatlarını

çırpsa toprağıma

oysa bulutlara takılmış

yalnız bir uçurtma.

 

Yaşamak istiyorum bugün

insan gibi dipdiri.

Ta ki ölsün her şey,

yazgımdaki kördüğüm,

ne girdiyse mezara

dans etsin kurtlarla.

Gülüp geçsin şimdilik

ruhumu sınayanlar

mutsuzluğunu kuşanmış,

ah, çıldırmış insanlar!

Dalganın son damlası

seni de beni de yutar.

 

Anlamak istiyorum bugün

eğer geç kalmadımsa.

O son yaz var ya

ilk gün gibi aklımda.

Kenara çekip o ışıklı yolda

bir çift kadeh kaldıramadık.

Senle ben,

kül ve mütemmim cüz

güya ay yıldızlı gece

ve yarı sisli gündüz.

İki yakayı bir kıtada 

el ettik buluşturamadık,

belki erkendi henüz.

 

Dün abim de öldü gitti,

yersiz isimler  tükendi.

Sen, ben, dedim ya hepimiz

yıllardır suskunuz.

Şu özgür meselede

adaletin peşinde

yaş oldu otuz dokuz.

Dert bu, unutursun geçer

düşünmek boş hüzünse eğer

ve yaşamak kefensiz ölüm,

korkarım ki çoğumuz

anlamadık bu hükmü

o çoktan düşünüldü.

Şiir: Feyza Yılmaz


Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi