HÂYîDE-GÛ*

 HÂYîDE-GÛ*

Şiir: Serkan Öztürk

Hikmetli sözler kumpanyası kapattı perdesini

Battı çoktan, gelmeyince seyirci

Devir değişti, şimdi;

Hisli kelimeler kumpanyası açıyor perdesini

İlkin taze bir aşığın kesiyorum nefesini

Maharet sanıyorum bunu

İmitasyon şair yine aldatıyor seni ve kendisini

Oysa şiirbazlık yapıyorum 

Sevsin diye seyirciler bu minik gösterimi

Melon şapkamdan süslü dörtlükler çıkarıyorum

Kovalıyorum hâlâ küçük heveslerimi

İyi de anne, ben ne zaman büyüyeceğim ki?

 

Hileli cümleler kumpanyası açıyor perdesini

Ne çok seviyorum şu alkış sesini

Bu illete sadece ben müptela değilim ki

Bedenini satıyor like” karşılığında biri

Beynini atıyor meşhur olmak için bir diğeri

Elbet ben de yaşamak isterdim münzevi

Fil dişi kulesine almadılar göz yaşım tutmuyor diye

Ben de taktım şimdi yaralı şair maskesini

İyi de anne, ben ne zaman büyüyeceğim ki?

Uykum geldi ört üstümü, ışığı da kapat

Dur, bekle!

Anne, okumuş muydum sana son şiirimi?

Sadece sen dinle;

Çünkü en doğru sen ağlarsın beni!

Ağlarsan konu komşuya da bahset benden e mi?

Kazanamadım yazdıklarımla adam akıllı bir sevap

Hiç olmazsa kazanayım birkaç takipçi

 

*Değersiz sözler söyleyen ya da şiirler yazan kimse. 

şiir: Serkan Öztürk

Kendisi için; “Bana şair dense şairler alınır, ressam dense ressamlar incinir, senarist dense senaristler kalemini kırar, aktör dense konservatuvarlar kapanır, sanatçı dense sanatçılara çok ayıp olur. O nedenle ben kendime “özenir” diyorum.” Diyor. Biz de ona kısaca “Serkan Öztürk” diyoruz.

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi