Ses Sermesti
Şiir: Nagihan Sultan Coşkun
Fotoğraf: Kenneth Gorzal
Her körlük kovalar seni
Servi başında, kurumuş
Minicik günahsız bir yarasa sütünden başka
Her körlük kovalar seni
Siyahın deri katmanlarında canlı bir kırmızıdan başka
Görüyorsun âlın her tonunu
Seni duraksadığımda
Köklü bir engel gibi
Yel değirmeni kılıç tutarsa
Huysuz bir Ramses uzanmış aşkına
Sana dair her şiiri kilitli tutuyorum
Ayaklarına kapanan güneşin jaluzi çizgileriyle
Olmaz, derine yapılan büyük kötülük bu
Duyduğun her çan sesi oysa
Göğsünde bıraktığı bir taş ağırlığı tadı
Başı kadar koparılmış bir iman
Celladın sevimsiz boynu burnuna uzatmış da
Her körlük kovalar seni
Işıksız bir baharın yeşillenmesinden başka
Sarıya acemi şoförsün sen, kornasına sağır
Bu tuhaflık ilk değil
Koklayaraktan sezgini
Parmak ucundaki izini saklamış da.
Her körlük kovalar seni
Servi başında, kurumuş
Minicik günahsız bir yarasa sütünden başka
Şiir: Nagihan Sultan Coşkun
Kelimeleri sektirmeyi seven bir çizer. Dünyadaki çocuk melodilerinin peşine düşmüş hayalperest.