Altıncı Peron
Şiir: Sevde Budakçı
Fotoğraf: Nikita Grishin
Dostlarım, bıraktığınız yerden
yalnızlık öpüyor avuçlarımı
Yaşamın dışına itiyor beni uzaklık
Oysa annemin yaralarında açan
yeşil bir serviydim
Gülüşlerim o avluda kayboldu gitti
Her şey ‘her şey’e dönüştü şimdilerde
Yaşlanmış bizim bakkal Ahmet de
Tanımıyormuş o da kimseyi
O bile unutmuş beni
Unutmuş, iki dirhem bir çiğdemini!
Dostlarım, üşümeyin!
Alçak(lar) katında da
havalar serindir bazen…
Artık ben de üzülmüyorum aslında
Ansızın sofralar da kurulmuyor evimde
Zamanın dışına sürdü bizi bir el
Saati bile alaycıydı koşarak giderken
Hep aynı cümle, aynı ses;
– Bir sen kaldın bak gidemeyen!
Bekleyişlerim, benzeyişlerim oldu başka dile
Değiştim yirmi dördümden sonra gitti giden
Akordeon sesinde de ağlamıyorum hem
Duydum, Dimitros da bırakmış çalmayı
Gözleri Eleni Eleni bakmıyor/muş artık
O bile terk etmiş meşhur gönül yarasını
Onun gibi çalan da yoktu hani
Onun gibi kimse sarsamaz bir daha beni
Artık üzülmüyorum aslında
Ansızın kuşlar da çalmıyor kapımı
Bir bekleyiş de değil beni üzen
Bir benzeyiş şu çaresizliğe
Şiir: Sevde Budakçı
Aşk ruleti şiirinde; “kafa dağınıklığının cinnet halidir şiir” der ve savunur. Yer yer asabi, eleştirel okur, yazar kimliğiyle; on altı yıldır kelime bavulunda, kuşlarla birlikte yolculukta.