Yularsız Şehir 2
Şiir- Sümeyra Emektar
Davacıyım hakim bey bu şehirden
Bütün neşeleri toplasan, yine de denk gelemezsin
Boğazına takılıp kalırsın
Günlük güzergahımda bir cennet fragmanı;
Norveç fiyortlarından
Benziyor hakim bey, bir İstanbul mavisi keşmekeşten uzak
Gerdanında beyaz bir köprü
Mimar Sinan’ın Mihrimah’ı gördüğü,
Camisinin eteklerini sevdiceğinin etekleri gibi serdiği
Çeşmelerin temiz aktığı zamanlardan!
Yavan ekmek derdi eskiler, şimdiler de hepsi yavan
Minarelerden kalblere inmez tekbirler
Rikkatine dokunur üstatların
Hiçbiri kalkmaz mezarından
Depremler olur bir yutkunsalar oysa
Yeditepe evsizlere yedi saray olur
Her sabah bir padişah surlara dayanır
Asırlardır pes etmez İstanbul
Öylece denize çıkar sarhoş sokakları
Ya vapur koroları
Martılar bile asker olmuş ekmek telaşında
Bir savaş ki, her gün şehrin ortasında
Eyüp’ün sabrı olmuş kaldırım taşı
Dönmemiş padişahları seferden
Çarşılara serilmiş geçim kavgası
Pazara çıkmış haysiyetler, gölgesiz yürüyüşler
Orda mutlu olunmuyor hakim bey
Ne plaza terası ne gecekondu odası
Fakiri de zengini de yoksun
Umut yoksunu hâkim bey