Palto
Şiir- Emrah Turan
Fotoğraf- Alican Helik
Haziranda yeşil yolcudur,
Alaca bir atın nefesinde
Kuytu(lar)da bırakılan palto.
Yaz sevdasından arınır,
Üç sandukada misafir,
Benzi sararmış, nefessiz;
Üç beş kar çiçeği
Çimene yenilmiştir,
Gökkuşağılı pullar ağırlığı
Rüzgâr meclisinin kapı eşiğinde!
Ah…!
Süveydaya dayanmış
Mazur yüreğim;
Çiylere duçar,
Omuzları yamalı,
Dirsekleri iğne tütmez,
Yılkı benekler kervanındasın.
Yılların gurbeti misali,
Sessiz çığlıkların sesi.
Yontulur kayalar
Bir heykeltıraşın nefesinde;
Ay, bu hafta karanlık
Yıl yutmuş her günü…
Alaca bilekler boyandı,
Erimiş yaprakların buharında!
Ve karlı dağlarımızda
Bir palto yalnız kalır,
Ufuksuz, merhamete muhtaç.
Ayna gözünde paltolar;
Dik durur omuzlarında
Fakirin,
Hayali
Mazlumun,
Duası
Zenginin,
Köşkü
Zalimin,
Zulmü…
Kaç ömürlük kan damladı
Yıkık duvarların altından?
Palto geçirilen omuzların;
Kimileri dik,
Kimileri düşüktür.
Kim bilir kaç hikâye kayıtlıdır,
Renklerinin her bir gününde?
Kaç ana evladını doğurup
Sarar astarı incinmiş paltoya?
Banklarda;
Yastık
Toprakta;
Kefen
Yatakta;
Yorgan…
Bir palto
Kaç terziye uğramıştır, yamalı,
Kaç hamalın teriyle yıkanmıştır, ürkek,
Hangileri dikiş tutmamış?
Düğmeleri güneşte yüzen
Ceplerine dolar kum, nefeste;
Paramparça olmuş mektuplar,
İnce döşemeli mendiller.
Hangi sevgilinin elleri üşümüş?
Zaman intihardır!
Paltoların buruşmuş yakalarında;
Beyazıt’ta yol,
Kara duvarda ağıt,
Mavi Hanede gurbet,
Zeytin dalında hemhal,
Mendilde sevdadır…
Her bir deseni paltoların.
Kimi zaman beli bükülmüş,
Kimi zaman kirlenmiş,
Kimi zaman hana dönmüş,
Omuzları örtmek için vardır palto.
At yenildi, avaz bir ayazda
Kamçı kurudu kılcalında!