Çelişki
Şiir: Sercan Erdinç
Fotoğraf: Lopez Ornelas
Evet geldik gitmek için.
Ne başladığımız
Ne son adımımız
Umrumuzda bile değil
Öylece yürümek tek gaye
Nefesi hızlandırma çabası da diyebiliriz
Ya da kurtulmak nefes aldığımız andan…
Dünyanın ortası kabul etmişiz
Zamanın belli başlı köşelerini
Düşünmenin yasak
Dans etmenin pranga ağırlığı
Ne konuştuklarımız da var bir hayır
Ne sustuklarımız da
Sen neredesin tam olarak
Onun omzunda
Bunun aklında
Şunun ayak başparmağında
Unutamadığın o tenin tuzunda…
Sen nerdesin tam olarak
Bir damla suyun içinde
Bir karınca yuvasında
Bir kelebek kozasında
Beynin mastürbasyon
Halinde sosyal hayatlara dikmişken
Gözlerini salonun tam ortasında…
Ağzının içinde ki tada
Kaç kurşun sıkardın
Değişsin diye
Can almadan çıkarabilecek misin ruhunu,
Kafayı bozduğun
Serinde ki sen değilsin diye.
Sorunlarının sorumluluğunu yüklenmemişken
Neye yarar ki yük ettiğin
Onca küfür, binlerce dize.
Her akşam yağmur yağsın
Diye dua eden
Fukara toprak bekçisisin
Kabul ettiklerin kadar insansın.
Sıyrılmak
Sıyırmak
Sırıtmak
Sırtlanmak
Sıradan
Sıçramak
Sıçmak…
Umut etmenin nimetlerinden
Sonrası yine
Sırıtmak ve aynı şeyler
Ve yine….
Paradoks içinde pervanesin
Sana biçilen role…
El pençe divanesin
Ne tuhaf korktuğun
Güldüğün, üzüldüğün, özlediğin
Her şeye bir adım ötedesin
Her şey sana bağlı gibi gözükse de
Kalabalığın içinde bir atom çekirdeği
Bir küçük kum tanesisin.
Kıyaslamaktan çekinmediğin
Zaman dilimlerini ya eşit bölüşmedin
Ya da elini bile sürmedin
Zaten ne zaman hissettin ki
Kursağına kadar doyduğunu.
Ya söyledin inanmadan duyduğunu
Ya gerçek bildin, her arayışta
Önüne sunulan okuduğunu…
Son yok!
Sonsuz söyleyeceklerim var.
Var da…
Sanmıyorum bir son olduğunu…
Şiir: Sercan Erdinç
Tanrı’nın satırları arasında kendime bir cümle arıyorum. Nefes almaya devam etmek için. Hangi ifadeyle biterim muamma…