Hangi Şiirin Kafiyesine Sığarız
Şiir: Nurgül Öztürk
Fotoğraf: Denys Boydan
Derin sessizlik
Karanlık aktı içime
Gökyüzü yaldızlı
Lacivert bir ceket almış üstüne
Havada diken diken
Tenime batan bir yalnızlık
Canıma kastım var gibi yontuyorum kelimeleri
En keskinlerini seçiyorum
Yüzünün her bir çizgisini
Bastırırken hatırıma
Yüzün mühürlendi
Yüzün hiç görmediğim kadar çıplak
Perdelerin ardında.
Ruhun damlıyor ruhumun yanına
Kapatıyorum gözlerimi
Gözlerim kül rengi, ferim sönmüş
Ufkumda kaybolmaya can atan gemileri
Uğurluyorum ardından
Baktıkça koyulaşıyor hasretim
Uğultusu daha hafif
Rengi daha kızıl
Tenim gül rengi, taç yapraklarım dökülmüş.
Birden düşüyorum yollara
Sahipsiz baharlar kesiyor önümü
Anıyorum seni şehir şehir
Bütün şehirlere yakışıyor suretin
Yüzünün uçsuz bucaksızlığına çarpa çarpa
Dönüyorum, geçtiğim kapılardan
Kimseye emanet edemem bu düşü
Sürükleyeceğim ardımdan
Yanımda lacivert ceketli gece
Sözlerin peşimden geliyor
Canıma kastın var gibi yontmuşsun yine
En keskinleri dilimde
Şiirlerimde
Bilmem ki bundan böyle
Biz seninle
Hangi şiirin kafiyesine sığarız.
Şiir: Nurgül Öztürk