Busesi Gamzeli Kadın
Şiir- Emrah Turan
Fotoğraf- Bade Saba
Seni bir akşamın sefasında;
Narin, nadide ve kokulu
Bir yelin nefesinde sevdim.
Duvarları çatlatan kök,
Vadileri yaran nehir,
Göğü delen yağmur,
Hep seni sevdiğim içindi.
Ekmek kadar kutsal,
Çukurova kadar bereketli,
Bir gülüşü sarılmaktı.
Sen gülünce dişlerin ay,
Alnında güneş,
Bütün ihtişamıyla yüzüme gülerdi.
Her yıldız uyanmayasın diye
Seni öptüğüm her gece
Uykularından oluyordu.
Belki çokça avareyim,
Fakirim çorak toprak gibi
Belki de uğraksız bir kıtayım
Belki de yokluklardayım kadın
Fakat sana karşı varlığım;
Öyle sabun köpüğü misali değil
Mezar taşına yazılan
Tane tane harf gibi
Doğum ve ölüm tarihi gibi
Damla damla taşı eriten su gibi
İşler tüm damarlarıma.
Bendeki bu yürek var ya;
Ellerini öptüğünde beri
Mezopotamya kadar kadim
Mısır, Tibet kadar maziye sahip oluyor
Ne Ferhat’ı, Mecnun’u
Ne Şirin, Leylay’ı bilir
Sen varsın diye.
Sen varsın diye;
Turnalar göçe durur,
Yusufçuklar baharı görür,
Kuzukulağı hayat bulur,
Diyarbakır karpuzu olgunlaşır,
Akdeniz’de yığınlar güneşe durur,
Bir yerde hokka açar tacını
Nağme nağme işler mektubunu.
Sen, bana gülümsediğinde
Laleler başkaldırır gökyüzüne
Yağmur ince ince öper toprağı
Bir dağ yamacında kozalaklar uyur
Hacı Leylekler göçten durur
Dağın duvağı efil efil uçar
Seni seviyorum kadın
Seni özlüyorum kadın
Bir kitabın ilk harfiymişsin gibi
Her açıp;
Elime aldığımda,
Okuduğumda,
Güzel dileklerimle hatırlayacağım
Gamzesi buseli kadın.
Busesi ateş
Gamzesi merhamet
Kadını hayat
Umudu bahar
Gözleri aşk olan
Busesi gamzesinden sıcak kadın
Gamzesi buseli kadın
Gamzesi yatak
Busesi örtü
Gülüşü yakarış
Alnı ahir olan
Sevdiğim kadın
Gamzesi buseli kadın
şiir- Emrah Turan