Yara İzlerim…

Yara İzlerim…

Şiir: Arif Asaf Kaya 
Fotoğraf: Hatice Noğman
Sen gittin, ben durdum
Anlayışsızlığaydı bütün isyan.
Soğuk pencereler önünde,
Nice hançerler yedim sırtımdan.
Ne yazmak geliyor şimdi içimden
Ne ağlamak geliyor ardından
Ne de anlatmak.
Artık kim ne hatırlıyorsa
Öylece düşülsün besteye…
Kısık seslerin dolaştığı gecelerde,
Işıklardan ve adımlardan korkulduğu
Kapıların kırıldığı
Kitapların yakıldığı
Adamlığın yok olduğu zamanlarda
Yaşandı ne varsa
İşte o gün
Sen durdun, ben gittim
Sürmemeliydi bu devran
Adımız kaldı duvarlarda
Ağıdımız kaldı sokaklarda
Yara izimiz oldu her yer
Sen ise sessizliğinle
Hissizliğinle
Kaldın gölgelerde
Yakıştın da karanlıklara
Ben kimsesizliğimle tökezlerken
Sen karıştın kalabalıklarına
Üzülmüyorum da artık sana
Biliyorum tükeniyor mutluluğun
Bir bir eksiliyor kalabalıkların
Artık mahkumusun o ‘kaba’lıkların
Ve gün gelecek, günler değişecek
Birer birer düşecek yıllar takvimlerden
Talih de zalimleşecek
Tarih de…
Başın önde gezeceğin günlerde
Adımız yazılacak yerlere
Bu manzara yakışacak işte
Sessizliğine
Hissizliğine
Ben bir “tökezleme taşında” isim olacağım
Sen ise ayıp kalacaksın yüreklerde
Şiir: Arif Asaf Kaya 

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi