Sarı Serazat
Şiir: Vera Deniz
Rüzgâr…
Serâzat rüzgar!
Karanlığı büyümüş memleketin
uyunmamış gecelerini ardına koyup
Göç ediyordu yüzü
Peşte bulut düşte gökyüzü
Kederli bulutun dörtbaşı mamur
alnına dökülen kakülü yağmur
mülkün varlığı ağır
yokluğu kulaklara sağır
seyirtir ayakları
ferinden sökülen sabır
Çorak sabrına zemzemdir umut
Hangi zaman hangi boyut
harfler birer muamma
rakamlar soyut
çıkar pabuçlarını ey Verâ!
Tur Dağı’nda unut
Sarı düşlerin kapısını zorlar
Serazad rüzgar
Süleyman’ın emrinde bir esiş
Bismillah’ın sırrına eriş
bir kucak özgürlük döker kanatlarından
hayatın avuçlarında sıkılan ruhuna
toplar eteklerini Belkıs
ayaklarının altında su bile sonsuz
bir genişlik, bir inşirah, bir ferah
ve bakışlar…
Sarı, sıcak, derin, buğulu…
bakışlar uçuşun sersem mahmurluğu
yürekte cennete vuslat mutluluğu
Süleyman’ın emrinde bir esiş
Bismillah’ın sırrına eriş
Açılır sarı düşlerin serâzat kapısı
Sarı, sıcak, derin, buğulu…
Şiir: Vera Deniz