Karanfil Çağı

Karanfil Çağı

Şiir: Emre Birdal

Fotoğraf: Arina Krasnikova

                                                                            Bütün mazlum çocuklara…

Kurşuni, upuzun bir hazan humması

Esir çiçeklerin barut ağrısı

Kundaklara, patiklere mezar

Kaç ırmak girdabı sonrasında utana sıkıla

Kapına dayandım

Beynimde hasret hükmünde kanun damgası…

 

Her mesafe yabani, şefkat fakiri

Ateş hattında gezer acemi âşık

Bir hışımla çıkagelir

Hırpani kalemlerin ilhamlı ucu gece

Oyukları doldururken o nihavent his

Eşiğimde unutulan siyah kart/postal

Bu defa tebrik mi yoksa

Yoksa o tazyik?..

Adımlarım berduş gitmez ileri.

 

Kötürüm bir düşe gebe uykular

Durulmaz gözlerin karanfil çağı

Hafif kadifeye çalık nağmesi

Şiirler mahzeni kül namzedinin.

Üstünde hezeyan ve aç kartallar

Yaşmakta, hurmada, tandıra

Bastığı esmer hamurda annenin

Damarları diri, yanlış bir kan var!

 

Ümitler lime lime, istilazede huzur…   

İrtifa kaybından ölür insanlık

Çöllerce akıp giden bu cenderede

Sürülsün namluya üflenmeden sur

Adına kıyamet denen kızıl infilak.

Hangi kirmen hoyratça eğirir haritamı?

Hangi değirmen için biçilir bunca başak?..

Dağıldı çocukların gülüşündeki ışık.

‘…râciûn!..’ sarsıntı, gür yüklem, kıyam…

Kehribar bakışıyla belirdi oğlum

Bir dirhem medete muhtaçken gönül

Zümrütten yadigâr davudi sesle 

Eritti ruhuma çöreklenen kasveti:

Dayan sevdam ve babam!

Dayan, yaralardan başlar doğum!



Şiir: Emre Birdal

 

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi