Kalem Acısı

Kalem Acısı

Şiir: Emre Birdal

Fotoğraf: Zeki Okur

 

Bir ekmek teknesi açar 

Kaldırım taşlarında

Kuşları yemleyen evsiz üstatlar

Dört duvarla muhat nice hatıra

Burcu burcu kokar hâlâ hücrelerinde 

Mesafe ayraçları artık hükümsüz

Burası, ayazı malum Ankara 

İnsan en çok gölgesini suçlar

Yalnızlık yaşlarında.

 

Beni büke yollar hayalimde hep

Elime fındık dalı uzatan ninem

Kırk yılın sonunda duyulan huzur

Harşit Çayı’nın dingin şırıltısı

Bir sese sahibim nihayetinde

Varsın olsun sermayem acziyet.

 

Şimdi rafta kalender, bıçkın romanlar

Başı sonu ayrı, ikimiz gibi

Kalem acısından bunca ketumluk

Affet beni lügat, kalbi mazur gör

Yalnızca şarkılar uzun uğuldar

Ne işittik çoğalan tınılarda 

Birazı kıvılcım, çoğu heder.

Ah şu siren

Hıçkırık duymuş kulaklar

Ya karanlık mazgal olur mu noksan

Bir orman kaç defa yaya geçilir

Ve fersiz dizleri yutan o nehir…

Yâd ettiğin, böldüğüm uykularda

İçimden bir kervan kaçırır gibi

Denizsiz yerlerde bıkar rüyalar.

 

Öyle hazin hisleri kanatırsa

Gam çiziklerim

Kışı karşılayan çocuk eldivenleri gibi

Çıkıyorum naftalinler arasından

Sokak lambasına mıhlanır kısık bakışlar

Eğer kaldıysa dünyada 

Birkaç mesut anne sesi

Dipsiz bir nara atılır 

Göğsümün hançeresinden

Kiracıysam bu konakta Metin olayım:

“İçimde düğüm düğüm bir bozlak cerbezesi”



 

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi