Güz Ağrısı

Güz Ağrısı

 

GÜZ AĞRISI

 

Peki ya o şehir kuyruklarına dokunan mekikler

Karda sesinden, zorda izinden tanırım dedikleri uyruk tespitleri

Sıkış tıkış olmuşlarda gül ve har tarifesi

Aslına rücu için mırıl mırıl sus fakiri dudaklarım

Hiç oralı değilken teyit ölür, zan kalır

Kaçak katlar çıkılan gönül imarlarında

Affet münacatları, lütfet sızlanmaları

Çiğ süt emmişleri, hırkayla ermişleri geçtim de

(   D           he

     İ                 ye

    K                      c

    K                         a

    A                             n

    T                                mıntıkası!)

Bir tufandan sonra aşk şiirlerini

                              ğım   rafta

                        dı

             dır

KAL

                     aklım

Senin yüzünü doğuran o tuzlu liman

Benim hevesimi boğduran o kat’i ferman

Neler söyletti böyle

Hokkayı, kalemi, kâğıdı, harlanacak anları

Işıklar altında kesilen iştahları

Dürüp topladım, bir de olmayan

İflahı, ıslahı ve sabahı…

Sözü iki umut bir küle bağlayacakken

Hep aynı yoldaki ayaklarla

Biten çiçekleri, damarla kuyuyu bile bile

Diriliyoruz mayamızın ve bir gözün hatırına

Sen sağ ben nedamet…

                                                                                   Emre BİRDAL

 

Fotoğraf: Pexels’tan Leeloo The First

Bir yanıt yazın

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi