Serseri Gezegen

Serseri Gezegen

Şiir: Vera Deniz 

Fotoğraf: Zarina Khalilova

Evrenin ortasında serseri bir gezegenim
Yağmurdan kıl payı kurtulmuş bir çocuk.
Ellerimde filbahri kokusu, cebimde kırık yıldızlar
Kalbime kurdele gibi doladığım umutlarla
Bir şiir bekliyorum: yeniden yazacak beni.
Bir melodi, beni yeniden büyütecek…
Ve her bekleyişte,
Biraz gök oluyorum,
Biraz yıldız, biraz da yağmur.

Çantama biraz hülya, biraz çocukluk doldurdum.
Bir çatı katında, gözlerimden dökülen yıldızlar
Gökyüzünün camına çiseliyordu.
Yağmur, toprağın boynuna sarılırken,
Görünenden görünmeye açılan perdeler
Hafifçe kıpırdadı.

Zamanın altın ilmeklerine tutunup
Bir sırrın izini sürercesine koştum
Koştum, koştum…
Ta ki hür maviliğin bittiği yere kadar.

Gök, kehribar kanatlarını açmış,
Uluların semahıyla meşk ederken,
Zamanın çatladığı çizgiden evrene aktım.

Karanlık kâinat kadar uzaktaydı şimdi dünya.
Denî olmuştu.
Keşif bekleyen nice Kehkeşanlara daldım.
Kalbim Venüs, aklım Jüpiter derken
Ay’a tutuldum.
Karadeliklerden yankılandı geçmiş…
Kaç yörüngede saklıdır o firuze ışıklar?

Kendi düşleriyle oynayan bir çocuk gibi
Gözlerimde asılı kalmış bir cennet düşü.
Kim bilir, kaç ışık yılı uzakta mutluluk?
Belki de hiç yazılmamış bir şiirdir hayat.

Serseri bir gezegenim, önüm belirsiz.
Ve ben,
bu kozmik hikâyede
Hâlâ firuze ışıklar bekliyorum
belki de hiç yazılmamış bir şiir…

Yeryüzünün göklü seyyahlarına ithafen..

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi