Demek ki

Demek ki

Şiir: Yasemin Öztürk 

Olağanüstü olayları konu alan şiirler yazmaya gidiyorum.
Caddeleri, sokakları geçiyorum, vitrin camlarına yansıyan yenilgileri.
Bir bir arkamda bırakıyorum, maviyi biliyorsunuz renktir diyenleri.
Az ötede, ahirete gidecek yolcuyu görmezden geliyorum.
Bir niyetlinin ağzı gibi mühürlü dudaklarımı ısırırken
Geniş zamanın, zaman aralığında kaybediyorum her şeyi.
Kafamın içindeki konuşmaları özet geçiyorum kendime.
Hatırlamaya çalışırken ta uzakta, yolun dönemecinde,
Bütün tarih kitaplarını altüst edenler,
Nefeslerini incitmekten korkar gibi ağır ağır soluyorlar.
Selam verip selam alıp yola devam ediyorum.
Peşimden geliyorlar, içimde bir melal.
Kanım çekiliyor, baht ile bahtsızlığın arasındaki ince çizgide.
Etrafta Oğuz Atay’ın “demek ki” sini arıyorum
Dünyadan elini eteğini çekmiş iyi insanlar çıkıyor karşıma.
Beni bekliyorlar yüzlerde tebessüm.
Ruhum ağacın göğe uzanan dalları gibi bir yardım eli arıyor.
Demek ki deyip uyanıyorum.

 

Lapsus Dergi'ye [email protected] üzerinden ulaşabilir ve yayınlanmasını istediğiniz eserlerinizi gönderebilirsiniz.

Kalem Sürçmesi

lapsus dergi