İkinci Uyku
Şiir: Hakan Yiğit
Fotoğraf: Fatih Doğrul
İzbe dehlizlerinde gezinirken uykumun
var gücümle üflüyorum kendi içime
içime içime diyorum
üfle dağılır bu düğüm
uykum kırılgan fay hatlarında gezinen bir kedi
bu da benim kötü bir huyum
bir uykuyu en az iki kez uyuyorum
ilki uyluklarıma kadar sarıyor ikincisi aklımda iz bırakmıyor
koklamadığım çiçekler, adını bilmediğim dağlar var
sayıklıyorum ara sıra çokça ardı sıra söylüyorum
uykunun çatlağından öğreniyorum tüm hüzünleri
camdan misketlerim hâlâ duruyor cebimde
kımızı sardunyalı, denize açılan Sığacık sokakları geliyor aklıma
en ince çatlaklardan dahi sızıyor çocukluğum
cebimdeki camdan misketten önce kırılıyorum
herkesin ateş aldığı bir gövdesi var
herkesin biriyle ya da bir eşya ile yonttuğu gövdesi
ben gövdemi seninle yontuyorum
en ince hatlarının kaç santim olduğunu biliyorum
sen de biliyorsun kaç gamzemin olduğunu
bu yüzden sevgili
aşkın kusurlu tarihi bizden başlıyor
böyle zamanlarda ağrıyor başım
sürüyor üç gün üç gece
bir de yürek ağrısı var sevgili
üç harf tek hece
aşk….
patlamaya sabırsız mavzer
beynimde seğirip duruyor
uyuyamıyorum ya bana ölümün provasını seyrettiriyor
üfledim söner sandım
içime içime seslendim dağılır dedim bu toz bulutu
ikinci uykuma geçtim, aklımdasın