Kızıl Nehir
Şiir- Feyza Yılmaz
Fotoğraf- Atahan Demir
İçinden nehir geçmeyen
güzelliğin diyorum Yusuf,
seni değil bizi öldürecek.
Deminde koyulaşan
zamansız bir ihmal gibi
bakışlarındaki celvet.
Ah, kör olsun da görmesin…
Tüm dünyaya yetecek
o nasıl bir kıyamet!
Vuslatsız bir döl düşünde
saatini bekler tohumlar.
Ola ki olmamış meyvesi
kalpsiz bir ana rastlar.
Kızıl nehirler usul usul
dehrin kalbine akar.
Beden yürür, ceset çürür;
kelam geleceğe bakar.
O ruhsuz gemide
hayal yüklü nice hamal!
Tutmamış maya gibi
lal kesilir hikaye,
dil hakikate susar…
Ne karalamak geliyor içinden
ne ilelebet konuşmak.
Ömrünü çalıyor baksana
yazılanları yaşamak!
Köşeleri silinmiş hayatın,
daracık boşluğa sığmışız.
Bir akarsu geçse dibinden
memleket diye yanılmışız.
Biz dediğin tekerlemeler
metruk ülkede kalsın…
Bu ham sözler pek yavan,
nerede hakkı çiğnenmiş
yeri çıldırtan zaman!
Gönül fabrikası mühürlü,
kalpler yontulmuş heykel…
Pasından kaskatı yeryüzü,
sarsılan toprağa bedel.
..sınırlar hayal gücünün düşmanı sanırız,
oysa sınırlardan başlar benim düşlerim.