Sessiz Sedasız
Şiir: Nurgül Öztürk
Fotoğraf: Kirk Thornton
Sen unuttun
Yolda döküldük biz
Gökyüzü düştü önce
Yıldızlar tir tir
Korkarak söndü
Sevincimiz içimizden
Sessiz sedasız söküldü
İkiye bölündü gece
En karanlık anından biraz önce
Biliyor musun
Bu karanlıkta durulmuyor
Sisle yan yana suretin
Yansıman görünmüyor
İçimde bir sızı
Bir eksik
Bir hatıra
Bir yara daha bıraktın
Peşin aldım cezamı
Aldırmıyorum
Belli belirsiz umut kırıntıları
Yapıştırıyorum yüzüme
Bak ben hala sevdiğin gibi
Gülümsüyorum
Gitme kal diyorum
Değişmiyor hiçbir şey
Yıl yine bitiyor
Giden bizden gidiyor
Daha hızlı ya da yavaş
Kaç türlü yağmurla
Kaç türlü sonbahar dökülüyor
Sararmış boşluklarımızdan
Nasılda geçiyor insanın içi
Ömür nasıl bitiyor sarı sarı
Güya tükenmeyip
Birbirimize kalacaktık
Sen unuttun
Yolda döküldük biz
Sessiz sedasız
Solmuş güllere döndük
Ayrılık acı
Her şeyden geçtim de
Böyle kuruyup giderken
Ya seni unutamazsam
Bir tohum gibi dikmişiz sonsuzluğa.”