Bir Bahar
okur yazısı- Süveyda Güleç
Ömrüm iki zamandan oluşur benim
Son ve ilk bahar
Birinde öldüm, diğerinde yeniden doğdum
Fazlası yok, ne kışı gördüm ne yazı
Bu yüzden ben;
Karda yanmış ayak izlerini tanımam mesela
Sobada kızaran kestaneler nasıl kokar
Üşümüş kedilerin elleri ne renktir bilmem
Donuk cümleleri, uyuşmuş hissizliği ve soğuk bakışları anlamam
Yaza varan bir trenin son vagonuna yetişemem ben
Üzeri sıcak denizlerle kaplı kumsallarda yürüyemem
Günbatımının kızıllığı nasıl izlenir bir başına,
Güneşte tutuşmuş bulutları ne söndürür, merak etmem
Sevginin sıcaklığını, içten bir gülümsemeyi veya hasretle yanan kalpleri
Anımsamam, hiç hatırlayamam
Demiştim ya hani
Yaşamım baharlardan ibaret:
Son ve ilk, senli ve sensiz
Yalnız yeşiller ve maviler, rüzgarda bestelenmiş
Biraz yağmurlu kahve, bir nefes de yeni açmış papatya…
Ne zaman öpse damlalar özlemle dünyayı
Yerde toprak kokusu ve gökte pamuk tarlaları
Dönüyor şimdi yapraklar yine sarıdan yeşile
Ve ben sonumu bekliyorum, artık alışkınım
Ömrümden başka bir bahar daha düşüyor…
Bir doğuşa daha ölüyorum
Sonu bir adım aşıp, ilke yaklaşıyorum
Sensiz bir baharda doğmuştum hayatımın birinde
Ve bir senlisinde öldüm en son
Tekrar doğar mıyım bilmem ama
Ben ölümün beyaz atına binmeye hazırım
okur şiiri- Süveyda Güleç
fotoğraf- Halit Ömer Camcı