Ekmek Yarası
Şiir: Ahmet Bozkuş
Fotoğraf: Ömer Tosun
Ekmek kuyruğunda bir ihtiyar,
Son tütününü sarmakta.
Kuyruğun en başında bir kadın,
Ekmeğin fiyatını sormakta.
Fırındaki adam,
Bu düzene küfürler savurmakta.
Buğdayı dolu mu vurdu?
Harmanı har mı kavurdu?
Neden böyle zam geldi una!
Pişman oluyor kadın, fiyatı sorduğuna,
Avucunda terden ıslanıyor para.
Uzuyor peşinde dertli bir sıra;
Ucu kördüğüm.
Konuşmak mümkün değil zira,
Boğazlarda düğüm.
Ekmek derdi, insanın kalbini yormakta
Yarım ekmeği sardığı gazetenin
Alt köşesinde küçük bir haber durmakta
Teröristlerden bahsediyor haber:
Annesiyle beraber,
Bir bebek boğulmuş ırmakta.
Bir anne, derin dondurucudaki kızını
Defnetme hayali kurmakta
Bir baba, ellerinde kelepçe,
Oğlunun mezarını doldurmakta
Bir kara kurşun
Bir minarenin gölgesinde bir adamı vurmakta
Bir kadın,
Sımsıkı tutarak avucundaki parayı
Ekmeğin fiyatını sormakta
Bir ekmek,
Saramazken vicdandaki yarayı
Bir yara, hayatın kalbini kırmakta.
Aslen asabi, tercihen sempatik, şeklen kültürlü, mecburen duygusal, zihnen yorgun, hükmen mağlup… Yazarak hatırlıyor, unutmamak için not tutuyor. Hafızasını muhafaza ediyor.