Yasak Düşler
“Burada düşünmek, düşlemek yasak.” dediler. Demir parmaklıklara hapsedildi düşlerim. Öyle sandılar aslında. Evimde, deniz kenarında, yürüdüğüm yolda kısacası
Eski Liman
zaman, birkaç yüzyıldır böyle dünya, kendi etrafında kendisiyle kavgalı
Uzun Veda
Affet desem dilim yabancı kalır Elveda dermanım elveda derdim
Oku’l’ nerede başlar?
yazı: İsmail Kaynar Fotoğraf :Andrea Piacquadio Birinci ders: Evladım bak! Bu taş. Antropologların ve evrimci biyologların “inanmamız” için bize dayattığı gör�
Şiirin Önünde İliklenen Ceket
Hikaye: Mus’ab Atıcı Fotoğraf: Tima Miroshnichenko Güzel bir sabaha uyandı şehir. Beyefendi yine mütevazı adımlarla çıkıyor merdivenleri. İki haftada bir
Serzeniş
zaman yüzüme vururken yalnızlığımı hiç kıpırdamadım.
Sen, Ben ve O
Gözlerimizde belirsiz Bir yağmur hüznü Yüreğimiz parçalı bulutlu
Bavul
Bir el dokunmuştu sırtına,girdiğinde bu ülkeye. Anlamıştı yüzünden yaşadığı acıyı, korkuyu... “Korkma! Güvendesin.” demişti, elin sahibi.